MENÜLER

CİLT BAKIMI VE GÜZELLİĞİ

Gönderen aaaaaaa 14 Aralık 2009 Pazartesi

EVDE KENDİ İMKANLARINIZLA YAPABİLECEĞİNİZ PRATİK VE
DOĞAL BAKIM ÜRÜNLERİ




Bal ve yumurta maskesiZenginleştirici maddelerle cildi besler ve özellikle kuru ciltleri nemlendirir. Cildi yumuşak ve pürüzsüz yapar. Cilt için soğuk kış günlerinde gerekli olan nemi sağlar. Hazırlaması kolay olan bu karışım aynı zamanda oldukça ucuza mal olur.
Malzemeler: • 1 çay kaşığı nemlendirici krem • 1 yumurta • 1 yemek kaşığı badem yağı • 1 yemek kaşığı bal Hazırlanışı: Yumurtanın beyazı ve sarısını ayırın. Yumurtanın sarısına damlalar halinde badem yağını ekleyerek karıştırın. Ardından yavaşça nemlendirici kremi ve balı katın. Yumurta beyazını da ayrı bir kapta hafifçe çırpın ve yumurta sarısını karşıma katıp tümünü sürülebilecek kıvama gelene kadar karıştırın. Kullanımı: Karışımı, genişçe bir fırça veya pamukla yüz ve boyun bölgesine yayın ve en az yarım saat etkisini göstermesini bekleyin. Ardından ılık suyla yıkayın.

Badem maskesiHer cilt tipine uygun olan badem sütü kan dolaşımını düzenlediği gibi aynı zamanda da cildi gererek canlandırır. Bu krem sayesinde pürüzsüz bir cilde sahip olabilirsiniz. Malzemeler: • 50 gr soyulmuş badem • 10 gr yulaf unu • 10 gr portakal aroması • Bir miktar süt Hazırlanışı: Önce bademleri iyice dövün. Ardından ılık su katarak bir karışım haline getirip yoğurun. Karışımın kaşıktan ayrılması zor olana kadar yoğurmaya devam edin. Yoğurma işleminden sonra karışıma yulaf unu ve portakal aromasını da katarak tümünü 1 saat 15 dakika bekletin. Karışım dinlendikten sonra biraz süt katın ve bir macun kıvamına gelmesini sağlayın. Kullanımı: Bu karışımla yüzünüze sürüp, yumuşak hareketlerle masaj yapın ve en az yarım saat etkisini göstermesini bekleyin. Ardından yüzünüzü bol suyla yıkayın.
Elma-krema maskesinormal ve kuru cilt içinKabuğu soyulan bir elma ince rendelenir ve 1 yemek kaşığı dolusu krema ile iyice karıştırılır. Yüze, boyuna ve dekolteye uygulanır ve 10 dakika etkilemeye bırakılır.Salatalık maskesiyağlı cilt içinSoyulmuş salatalıktan kesilen 5 kalın dilim mikserde püre haline getirilir, 2 tatlı kaşığı elma sirkesi ve 2 tatlı kaşığı susam yağı, 1 yumurta sarısı iyice çırpılır ve hepsi mikserde iyice karıştırılır. Yüze, boyuna ve dekolteye uygulanarak,45 dakika etkilemeye bırakılır.Havuç maskesinormal cilt için1 yumurta sarısı,yarım tatlı kaşığı zeytinyağı ve bir tatlı kaşığı dolusu havuç suyu iyice karıştırılır. Yüze uygulanır ve 15 dakika etkilemeye bırakılır.
Limon peelingiyağlı cilt için
2 yemek kaşığı ince rendelenmiş limon kabuğu, 2 yemek kaşığı yulaf unu ve 6 yemek kaşığı dolusu buğday kepeği iyice karıştırılır ve biraz su eklenerek esnek bir lapa haline getirilir. Dairesel hareketlerle, 2-3 dakikalık bir süre boyunca cilt temizlenir. Sonra bolca ılık suyla yıkanır

CİLT LEKELERİ BENLER BİTKİ TEDAVİSİYLE NASIL YOK EDİLİR
Benler (Nevüsler)
Benler nedir?
Benler genellikle deriniz zararsız değişikliklerindendir. Tıp dilinde melanositik nevüs olarak bilinirler ve melanosit denen pigment hücrelerin (derinin rengini veren hücreler) çoğalması sonucu gelişirler.

Benler düz veya kabarık olabilirler. Renkleri pembeden kahbverengi siyaha kadar değişebilir. Benlerin sayısı genetik olarak ve güneşe maruz kalmanın derecesine bağlı olarak değişir. Benler ne zaman oluşurlar ve nasıl gelişirler?
Benler doğumda mevcut olabildikleri gibi genellikle çocukluk yaşında gelişirler. Erken evrede nevüs hücreleri derinin üst tabakası (epidermis) ile derinin orta kısmı (dermis) arasındadır. Bu nevüslere Junctional nevüs denir. Bu benler düz ve renklidirler. Benler geliştikçe nevüs hücreleri dermise de yayılır(compound nevüs) veya sadece dermiste bulunurlar (dermal nevüs). Bu benler kalınlaşmıştırlar ve sıklıkla deri yüzeyinden kabarıktırlar.Renkli omayan dermal nevüsler sellüler nevüs olarak adlandırılırlar. Bazı nevüsler ise oldukça koyu mavi renktedirler ve mavi nevüs adını alırlar. Benler güneşe maruz kalındıktan sonra ve gebelikte koyulaşırlar. Erişkin çağda renklerini kaybeder ve yaşlılık döneminde tamamen ortadan kalkabilirler.
Ben tipleri nelerdir?
Doğumsal pigmente nevüs
Doğuşta mevcut olan bir ben konjenital pigmente nevüs olarak adlandırılır. % 1 bebekte bu benler görülür. Boyutları birkaç milimetreden vücudun çok geniş alanlarını kaplayacak kadar olabilir. Özellikle çok geniş olanlarının melanom denen bir cilt kanseerine dönüşme olasılığı vardır.
Halo nevüs
Bazı benlerin etrafı beyaz bir halka ile kaplıdır. Bu tip benler çocuklukta ve ergenlik döneminde görülür. Herhangi bir zararları yoktur ve zamanla ortadaki ben ve beyaz halka ortadan kalkar. Bazen renk değişikliği melanom denen cilt kanserinde de görülebilir, eğer şüphe duyulursa biopsi almak gerekebilir.
Çiller
Çiller küçük açık kahve renkli düz deri lekeleridir ve genellikle açık renkli kimselerde görülürler. Genellikle güneşe maruz kalınan alanlarda bulunurlar ve yaz aylarında renkleri koyulaşır. Sıradışı benler
Sıra dışı benler Clark Nevüs (Atipik nevüs) olarak bilinrler. Bu benler normal olmayan görüntüdedirler. Kenarları düzensiz, büyük boyutta, sıklıkla melanom denen cilt kanserine benzer şekildedirler, fakat çoğunlukla selimdiler. Kaygı uyandıran görünümlerinden dolayı gerekli olmadığı halde cerrahi olarak çıkarılabilirler. Sıradışı benleri olan kişiler özellikle ailelerinde melanom denen cilt kanseri var ise melanona yakalnma açısında risk taşırlar.
Benlerdeki değişiklikler neyin belirtisi olabilirler?
Melanoma derinin pigment (boya) hücrelerinden kaynaklanan kanseridir. Eğer bir ben büyüklüğünü, şeklini veya rengini değiştirirse ve ya erişkin dönemde yeni bir ben çıkarsa muhakkak bir dermatoloji uzmanı tarafından incelenmelidir. Dermatologlar dermatoskopi denen bir yöntemle benlerin görüntüsünü büyüterek inceleyebilirler ve eğer gerekirse biyopsi de alabilirler.
Benler nasıl tedavi edilir?
Bir çok ben zararsız olması ve çıkarılmasına gerek olmamasına rağmen aşağıdaki durumlarda tedavi edilmelidir.
K anser olasılığı var ise : Bir benin yapsısı düzensizse, çevreye doğru yayılıyor ve rengini değiştiriyorsa tedavi edilmelidir.
Eğer bir ben kıyafetlerin, tarağın ve tıraş bıcağının bene zarar verebileceği yerlerde ise çıkartılmalıdır.
Kozmetik nedenler
Benler hangi yöntemlerle tedavi edilir?
1.Traşlama şeklinde biyopsi
Deriden kabarık bir ben bu yöntem ile kolaylıkla edavi edilebilir. Deri lokal anestezi ile uyuşturulduktan sonra bir cerrahi bıcak veya koter ile çıkartılır. Yara düz beyaz bir leke bırakarak iyileşir.
2.Benin cerrahi olarak çıkartılması
Bu yöntem ben düzse veya melanom dediğimiz cilt kanseri şüphesi var ise kullanılır. Deri deki ben tam kalınlığı ile çıkarılır ve sonrada dikiş atılır. Çıkarılan ben patolojik incelemeye gönderilir. Cerrahi yapılan yerde ince bir çizgi şekinde iz kalabilir.
Benlern üzerinde çıkan kıllar traş edilebilir. Cımbızla alınması benin altında inflamasyona yol açarak ağrılı şişliğe neden olabilir.
Deri nasıl muayene edilmelidir?
Ayda bir kişisel cilt muayanizi yapınız: Benlerinizde bir değişiklik görürseniz veya yeni bir benin çıktığını farkederseniz bir Dermatoloğa başvurunuz.
Çok sayıda beniniz, atipik beniniz, daha önceden olan deri kanseriniz var ise veya doktorunuz önerdiyse düzenli olarak muayene olunuz.
Çok sayıda ben ve sıradışı ben var ise fotograf ile kayıt almak faydalı olabilir. Dermatoskopi denen bir yöntem ile benlerin fotografları alınarak, benlerdeki melanom habercisi olabilecek değişiklikler kolaylıkla saptanabilir.
Cilt kanserinden nasıl korunulur?
Güneşten korunma oldukça önemlidir.
uzun kollu gömlek, uzun pantolon ve etekler, şapka giyilmelidir.
güneşten koruyucu kullanın. Koruma faktörü 30 ve üzerinde olan güneşten koruyucuları sık olarak güneşe maruz kalan alanlara uygulayın.
Kaşıntı

Kaşıntı kaşınma arzusu uyaran bir duygudur. Kaşıntı kişiyi oldukça rahatsız edebilir. Şiddetli olduğunda uykusuzluğa, gerginliğe ve depresyona neden olabilir. Kaşıntının gerçek nedeni bilinmemektedir. Derideki sinirler etkilenerek, histamin adlı bir kimyasal salgılanınca, beyinde kaşıntı duyusunu oluşturur. Kaşıntı bazen bir cilt hastalığı ile birlikte olabilirken, bazen de bir iç hastalığının belirtisi olabilir. İç organ hastalığı bulunmayan diğer kaşıntılı hastalarda kaşıntının nedeni psikolojik olabilir.
Kimlerde kaşıntı vardır?
Kaşıntının çok belirgin rahatsızlık verdiği bir çok deri rahatsızlığı vardır. Örneğin kurdeşen, su çiceği ve egzema da kaşıntı vardır. Bazı deri hastalıklarında ise döküntü olmadan kaşıntı olabilir. Yaşlılarda görülen kuru deriye bağlı kaşıntı bunun bir örneğidir. Bu kaşıntı özellikle kışın atar ve deride başka bir bulgu yoktur. Kaşıntının nedeni genellikle kuru cilt olmakla birlikte bazen kaşıntının nedeni bir iç hastalığı da olabilir. Derinin uyuz gibi bazı parazitik hastalıklarında da oldukça kaşıntı mevcuttur. Dermatoloji uzmanları bu hastalıklara muayene ile kolaylıkla tanı koyabilirler. Eğer bir bende kaşıntı var ise bu benin kansere dönüştüğünün bir belirtisi olabilir. Bu durumda tanı koyabilmek için biyopsi yapmak gerekebilir.
Kaşıntıya neden olabilecek bir çok iç hastalığı vardır. En sık rastlanılan böbrek yetmezliğine bağlı kaşıntıdır. Hepatit C yi de içeren karaciğer rahatsızlıkları, guatr ( tiroid bezinin fazla veya az hormon salgılaması) da kaşıntı nedenleri arasındadır. Demir eksikliği, polistemia vera ve multibl myeloma gibi kan hastalıklarında da kaşıntı olur. Ara sıra lenfomalarda da kaşınyı görülebilir. İnme gibi nörolojik tablolarda da kaşıntı olabilir.
Kaşıntı nasıl tedavi edilir?
Doktorunuz öncelikle kaşıntının nedenini araştırır. Dikkatli bir cilt muayenesi, kan testleri, gerekirse biyopsi yapar. Eğer kaşıntı egzema veya kurdeşen denen bir cilt hastalığından kaynaklanıyorsa bu hastalıkların tedavisi kaşıntıyı giderir. Eğer hastalık bir iç hastalığından kaynaklanıyorsa kaşıntı giderici haplar ve ultraviyole tedavisi kullanılır. Kaşıntının bir çok nedeni olmasına rağmen bir çok tedavisinde temel bir kaç uygulama vardır. İlk olarak sıcak banyo ve duş yasaklanmalıdır. Hafif ve ince kıyafetler ve serin bir ortam kaşıntınıyı azaltır. Sabunlar derinizi kuruturlar, bu nedenle hassas ciltler için olan uygun sabunları kullanınız. Banyoda iyi durulanınız, sabun artığı kalmamasına dikkat ediniz. Banyodan çıktıktan 2-3 dakika içinde nemlendirici uygulayınız. Su çiçeği ve böcek ısırıklarına bağlı su kabarcıklı hastalıklarda kalamin içeren losyonlar iyi gelebilir. Kaşıntı oldukça rahatsızlık verebilen bir durum olabilmekle beraber genelde tedaviye iyi cevap verir.
Alerjik Kontak Dermatit
Bu durum deri ile temas eden çeşitli maddelerin sebep olduğu bir hastalıktır. Alerjik kontak dermatite neden olan maddelere alerjen denilir. Eğer bir kişi bu alerjene karşı alerjik ise, bu alerjen ile temas kaşıntı ve küçük su dolu kabarcıklara neden olur. Bu tablo ise alerjik kontakt dermatit olarak adlandırılır.
Asitler, alkali, çözücü, kuvvetli sabun ve deterjanlargenelde alerjik kontakt dermatite neden olmaz. Bu kuvvetli kimyasallar herkesin derisinde reaksiyon oluşturur. Bu maddelere irritan denilir. Bazı kimyasal maddelerhem alerjen, hem de irritan yapıda olabilir.
Dermatitin görüntüsü nasıldır?
Genellikle deri kırmızı, ödemlidir ve su dolu kabarcıklar vardır. Bu kabarcıklar patlayarak, pullanma ve kabuklanmaya ile kaplıdır. Daha sonra deri rengi koyulaşır ve derinin kabalaşır. Alerjik kontakt dermatiti diğer döküntülerden ayırmak zordur. Nedenin saptanması
Hastanın evde veya işyerinde derisi ile temas eden maddeler dermatoloji uzmanı tarafından sorgulanır. Bir çok kontakt dermatit, döküntünün yerleşimi ile tanınır. Bazen fizik muayene ve sorgulama ile alerjen saptanamaz, bu durumda Dermatoloji Uzmanları alerjik patch (yama) testi uygularlar. Patch test temas eden alerjeni tespit etmek için kullanılan kolay ve güvenli bir testtir. Olası alerjenin ufak bir miktarı deriye uygulanıp bantlanır ve iki gün sonra test bölgesi açılır. Alerji olduğunda yama testinin uygulandığı alanda küçük kırmızı bir döküntü olur.
Sık rastlanılan alerjenler nikel, lastik, boyalar, koruyucular, parfümler ve bazı bitkilerdir.
Nikel Dermatiti
Nikel bir çok metal eşyada bulunan bir maddedir. Bir çok krom kaplı obje, hassas kişilerde reaksiyon oluşturabilecek miktarda nikel içerir. Paslanmaz çelikten yapılan eşyalar nikel içerirler, fakat bu nikel sıkı bağlandığından nikel hassasiyeti olan kişiler için güvenlidir.
Nikel içeren küpeler kulak memesinde alerjiye neden olurlar ve nikel alerjisi bulunan kişilerde sıklıkla problem olurlar. Kulak delmek için kullanılan iğneler veya küpe takılması ile alerji başlar. Kulağı delmek için yalnızca paslanmaz steril iğneler kullanılmalıdır. Delme işleminden sonra en azından üç hafta nikel içermeyen küpeler kullanılmalıdır.
Kıyafetlerdeki düğme, fermuar ve klips ve benzeri metal aksesuarlar nikel içerirler ve alerjiye neden olabilirler. Nikel hassasiyeti bulunan kişiler kıyafetlerinde naylon aksesuarlar kullanmalıdır.
Nikel hassasiyeti bulunan kişilerde terleme dermatiti şiddetlendirir. Nikel içeren objelerin terli bir deriye temasından 15-20 dakika sonra deride kaşıntı başlar: Döküntü bir iki gün içinde gelişir. Eğer terleme yok ise aynı objelerin saatlerce teması herhangi bir probleme neden olmaz.
Lastik
Lastikten yapılmış ürünler sıklıkla alerjik kontakt dermatite neden olur. Lastiğe eklenen kimyasallar reaksiyona neden olabilir. Lastik, özellikle de latex kaşıntı, yanma ve kurdeşen gibi ani alerjik reaksiyona neden olabilir. Bazı kişilerde kaşıntı, gözde yaşlanma ve nadiren nefes darlığı oluşabilir. Bu durum sağlık çalışanları gibi latex eldiven giyenlerde sıktır. Lastik eldivenler eldivenin altındaki deride dermatite neden olur. Pudrasız eldivenler daha az alerjeniktir. Lastik alerjisi bulunan bir çok kadın ev işlerinde pamuk astarlı eldiven kullanmalıdır. Ayakkabılarda bulunan lastik materyaller ayaklarda alerjiye neden olabilir. Bu kişiler lastik içermeyen ayakkabılar giymelidir.Ayakkabılardaki yapıştırıcılar da probleme yola açabilir. Deri ayakkabılar da bile yapıştırıcılar kullanılır.
Saç Boyaları
Bir çok kişi saçlarını herhangi bir zorluk taşımadan boyar. Bununla beraber bazı kişiler parafenilendiamine(PPD) karşı hassastırlar. PPD kalıcı saç boyalarında kullanılan bir maddedir. Bu madde saça uygulanmadan evvel peroksit gibi bazı kimyasallar ile karıştırılır.
PPDye alerjisi bulunan kişiler kalıcı saç boyalarını kullanmamalıdır. PPD ye alerjisi olan kişilerin ¼ ü yarı kalıcı boyalara karşı da alerjiktir. Bu nedenle uygulanmadan evvel pakette anlatıldığı gibi patch (yama) testi uygulanmalıdır.
PPD ye alerjik bir çok kimse kalıcı olmayan boyaları kullanmalıdır. Bununla beraber az sayıda kişi bu maddelere karşı da hassasiyet gösterebilir.
Bazı kıyafetler PPD içerirken , bazı giysiler de PPD'ye karşı çapraz reaksiyon gösteren boyalar içerebilir. Bunun sonucu olarak bu kişiler özellikle naylon ve polyester gibi sentetik maddelerden yapılmış, siyah renkteki elbiseleri giyemez.
PPD ye hassasiyet gösteren olguların % i PPD ile ilişkili olan ve lokal anestezi için kullanılan benzokain maddesine karşı alerjiktir. Neomisin
Neomisin bir çok antibiyotikli krem, pomad, losyon , göz ve kulak damlaları da bulunan bir antibiyotiktir. Bazen diğer antibiyotikler ve kortizon ile kombinasyon halinde bulunabilir. Bu ilaçları herhangi bir nedenle kullanan kişilerin bazılarında alerjik reaksiyon gelişebilir.
Deri Bakın Ürünleri
Parfüm, losyon ve kozmetikler alerjik kontakt dermatite neden olabilir. Bazı kişiler kozmetik ürünlerdeki koku maddelerine hassastır. Diğer bir kısım hastalar ise kozmetik maddelere bozulmayı engellemek için konulan Koyuyucu maddelere karşı alerji gelişebilir.
Koku veren maddeler karşı alerjisi olanlar kokusuz kozmetik ürünleri kullanmalıdır. Fakat kokusuz ürünler bile, içerdikleri kimyasalların kokusunu gidermek amacıyla eklenen kokuları ihtiva edebilir. Gerçekten prezervatif (koruyucu) madde içermeyen ürün çok azdır. Koruyuculara karşı olan alerji patch (yama) testi ile saptanabilir.
Kromatlar
Krom içeren kromatlar sıklıkla alerjik kontakt dermatite neden olur. Kromatlar çimento, deri, bazı kibritler, boyalar ve paslanmayı giderici ürünlerde bulunur. Bu madde ile temas, otomobil, kaynak, çimento, döküm işleri, yol yapımı işleriyle uğraşanlarda sıktır. Kromatlar açık kahve renkteki deri ayakkabı ve kıyafetlerin yapımında da kullanılır. Ayakkabı dermatitleri kromat içeren deri ürünlerinin kullanılması sonucunda oluşur.
Tedavi
Alerjik kontakt dermatiti olan kişiler aşağıdaki kurallara uymalıdırlar:
Reaksiyona neden olan maddeden uzak kalınmalıdır. Dermatoloji uzmanları etken olan maddeler ve bunlardan korunma konusunda hastalarını bilgilendirir.
Alerjen maddeyi içermeyen ürünler kullanımı alerjik reaksiyon gelişimini engeller. Dermatoloji Uzmanınızdan bu ürünler hakkında bilgi alınız.
Güneş ve Cildimiz
Ultraviyole radyasyonun zararları anlaşılmadan önce güneş ışığının sağlıklı yaşam için gerekli olduğu bilinirdi. Gerçekten güneş ışığının bazı hastalıkları tedavi edici özelliği vardır. Fakat güneşe fazla maruz kalmaktan kaçınılmalıdır. Fazla güneş, yanık, kırışıklıklık, çil, kılcal damar genişlemesine ve deri kanserine neden olur. Bazen de kızarıklık ile seyreden alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Güneş Işınları
Güneş görünen ve gürünmeyen ışınları saçar. Görünmeyen ışınlar ultraviyole (morötesi) A (UVA) ve ultraviyole B (UVB) olarak bilinir ve bir çok probleme bu ışınlar neden olur. Bu ışınlar bronzlaşmaya, güneş yanığına ve güneş hasarına neden olur. Güvenli bir UV ışını yoktur. Tehlikeli UV ışınları yaz ayında yüksek rakımlı yerlerde ve ekvatora yakın bölgelerde daha yoğundur. Güneşin zararlı etkileri rüzgarlı havada ayrıca su, kum ve kardan yansıma ile artar. Bulutlu havada bile UV radyasyon yeryüzüne ulaşır ve deride hasara yol açar.
Güneşten korunma
Güneşten korunma, deri hasarının oluşmasını ve kanser riskini azaltır. Güneşten korunmak için güneşin yeryüzüne en dik geldiği saatlerde güneşe maruz kalınmamalıdır. Giysiler UV ışınlarına emer yada yansıtır, fakat beyaz gevşek dokunmuş, pamuklu bir kumaş ve deriyi sıkıca saran ıslak kıyafetler iyi bir koruma sağlamaz. Vücuda sıkı dokunmuş kıyafetler daha iyi koruma sağlar. Dışarı çıkarken geniş şapka ve gözlük takılması ve koruyucu kıyafetler giyilmesi önerilir. Eğer güneşe maruz kalınacaksa en az 15 faktörlü güneşten koruyucu krem kullanılmalıdır. Güneşten koruyucular, güneş ışınlarına emerek, yansıtarak veya dağıtarak etkili olur. Merhem, krem, jel, losyon ve sprey şeklinde olabilir. Üzerinde SPF (sun protection factor = güneşten koruyucu faktör) numarası bulunur. Daha yüksek SPF numarası UVB ışınlarının neden olduğu güneş yanıklarına karşı daha fazla koruma sağlar. Bazı güneşten koruyucular geniş spektrumludurlar ki hem UVA hem de UVB ye karşı koruma sağlar. Bu koruyucular güneşin diğer etkilerinden de korunmayı sağlar. Bununla birlikte hiç bir güneşten koruyucu mükemmel değildir.
Güneşin etkileri
Güneş yanığı - Güneş yanığı oluşma riski güneş ışınlarının en güçlü olduğu 10.00- 16.00 saatlerinde en fazladır. Sıcak havalarda bu olasılık daha fazladır, çünkü sıcak UV ışınlarının etkisini arttırır. Fakat bulutlu günlerde de güneş yanığı oluşabilir.
Güneşten korunma kış aylarında da önemlidir. Kar güneş ışınlarının €ini yansıtır ve deride hasara ve güneş yanıklarına sebep olabilir. Dağda yapılan kış sporları güneş yanığı riskini arttırır, çünkü yüksek rakımlı yerlerde güneş ışınlarını bloke eden atmosfer daha incedir.
Eğer çok fazla güneşte kalınırsa deride bir kızarıklık meydana gelir ve bu kızarıklık 24 saatte maksimuma ulaşır. Şiddetli güneş yanıklarında deri hassasiyeti, ağrı, ödem ve su toplaması görülebilir. Ateş, halsizlik, mide rahatsızlığı ve şuur bulanıklığı şiddetli güneş yanıklarında meydana gelebilir, bu durumda dikkatli bir tıbbi takip gerekir.Eğer şiddetli bir güneş yanığı ve ateş varsa, dermatoloji uzmanı tarafından ağrı ve ödemi azaltacak ve enfeksiyondan koruyacak ilaçların kullanımını önerilir. Soğuk ve ıslak kompresler veya banyo ve rahatlatıcı losyonların kullanımı şikayetleri azaltmaya yardımcı olur.
Bronzlaşma - Bronz ten sıklıkla yanlış bir inanış olarak bir sağlık belirteci olarak bilinmektedir. Fakat Dermatoloji uzmanları bronz tenin güneş hasarı sonucu meydana geldiğini söylemektedir. Bronz ten güneş ışınları derimize girdiğinde, deride daha fazla melanin pigmenti (boyası) üretilmesi sonucu gelişir.
Solaryum kaynaklı ışınlar da, güneş ışınları gibi derimiz için zararlıdır. Bir çok solaryum cihazı UVA ışığı yayar. UVA ışığı ile yapılan araştırmalar, bu ışığın derinin daha derin tabakalarına indiğini ve de erken deri yaşlanması ve kanserinden sorumlu olduğunu göstermiştir. Yaşlanma - Açık havada çalışan insanların veya güneşten koruyucu kullanmadan güneş banyosu yapan kişilerin ciltleri sert, kaba bir görünüm alır ve bu kişiler olduklarından daha yaşlı görünür. Güneş yaşlılık lekesi dediğimiz lekelere ve ileride kansere dönebilen üzeri kabuklu deri değişikliklerine (aktinik keratoz) neden olur. Bu deri değişiklikleri güneşe maruz kaldıktan yıllar sonra ortaya çıkar.Yaşam boyu güneşe maruz kalma en fazla 20 yaşın altında olduğundan, çocukların güneşten korunması çok önemlidir.
Kırışıklıklar - kırışıklıklar doğrudan güneş ışığından etkilenir. Sigara içilmesi de kırışıklıkları arttırır. Dermatoloji veya estetik cerrahi uzmanları kimyasal peeling,laser cerrahisi, dermabrasyon ve çeşitli dolgu maddeleri ile bu kırışıklıkları tedavi edebilir. Deri Kanseri - Deri kanserlerinin  ından fazlası güneş gören yerlerde görülür. Yüz, boyun kulak, ön kol ve eller en sık görüldüğü yerlerdir. Deride en fazla görülen 3 kanser tipi Bazal Hücreli karsinoma, Squamöz hücreli karsinoma ve Melanomdur. Bazal hücreli karsinoma genellikle açık tenli kimselerde yüz , kulak, burun ve ağız etrafında görülür. Kırmızımsı bir yama şeklinde başlayabileceği gibi; pembe, kırmızı veya beyaz renkli kabarıklıklar şeklinde de başlayabilir. İyileşmeyen ya da kısmi iyileşen kabuklu yara şeklinde görülebilir. Bu tür kanserler erken yakalanırlarsa kolay tedavi edilir. Skuamöz hücreli karsinoma genellikle hafif pullu yama şeklinde veya kabarık karnabahar biçiminde görülebilir. Erken yakalanır ve tedavi başlanırsa kolay tedavi edilir. Nadiren tedavi edilmezse öldürücü olabilir. Melanom en tehlikeli olan deri kanseri türüdür. Genellikle etrafı düzensiz, koyu kahve veya siyah ben benzeri oluşumlar şeklinde görülebilir. Bazen kırmızı, mavi, beyazı da içeren çok renkli şekilde görülebilir. Bu tip kanserler vücudun herhangi bir yerinde meydana gelebilir ve ancak erken yakalanırsa tedavi edilebilir. Eğer erken tanınmazlarsa; vücudun diğer alanlarına yayılarak ölüme neden olabilir. Allerjik reaksiyonlar - Bazı insanlar güneşe maruz kaldıklarında alerjik reaksiyon geçirebilir. Bu reaksiyonlar güneş ile yalnızca kısa bir temas sonrasında görülebilir. Güneş alerjisinde kırmızı lekeler, kabarıklıklar ve su toplaması bulguları olabilir. Kullanılan kozmetik, parfüm, bitki, deriye uygulanan ilaç ve güneşten koruyucu kremler güneş ile birlikte alerjik reaksiyona neden olabilir. Doğum kontrol hapları, antibiyotikler, tansiyon ilaçları ve bazı depresyon ilaçları güneş ile birlikte çeşitli reaksiyonlara neden olabilir. Böyle bir durumla karşılaşırsanız Dermatoloji Uzmanına başvurunuz. Hastalıklar - Uçuk, Zona ve nadir rastlanan bir hastalık olan Lupus eritematozus güneşle tetiklenebilir.Ultraviyole ışınları gözde de katarağa kadar gidebilen hasara neden olur. Güneşten Korunma Önerileri
En az 15 faktörlü geniş spektrumlu güneşten koruyucular dudak da dahil olmak üzere, tüm güneş gören alanlara, bulutlu havalarda bile uygulanmalıdır.
Suda iken veya terli iken güneşe maruz kalırsanız suya dayanıklı güneşten koruyucu kremler kullanınız.
Güneşten koruyucunuzu 1.5 saatte bir uygulayın.
Geniş şapka ve gözlük kullanın.
Gölgede kalmaya çalışın.
Güneşten koruyan sıkı dokumalı kıyafetler giyin.
Saat 10.00- 16.00 saatleri arasındaki açık hava aktivitelerinizi daha erkene veya geç saate alın.
Herkes güneşli günlerden hoşlanır. Bu önerilere uyarak güvenli bir şekilde açık havada kanser ve yaşlanma kaygısı olmadan çalışabilir ve zaman geçirebilirsiniz.
Cilt tipinize Göre Korunun
Bazı insanlar kısa bir süre güneşlendikten sonra bronz bir tene kavuşurken, bazıları da birkaç dakika güneşin altında kaldıktan sonra kıpkırmızı bir tene sahip olurlar.Bu nedenle güneşin cildiniz üzerindeki etkisini tespit edip buna göre bir korunma yöntemi seçmenizde yarar var. 1- Aşırı hassas ciltler Beyaz bir ten, beyaz-sarı veya kızıl saçlar, mavi veya yeşil gözler, ciltte çiller. Bu cilt tipine sahip olanlar genelde bronzlaşamaz, güneşte kızarırlar. İlk kez güneşe çıkarken, 5-10 dakikadan fazla kalmamalılar. Güneşlenirken yüzlerine koruma faktörü 35, vücutlarına da koruma faktörü 30 olan ürünleri sürmeli, güneşin en yoğun olduğu saatlerde (11.00 - 16.00) asla şapkasız ve güneş gözlüksüz dışarı çıkmamalılar.2- Hassas ciltler Açık renk ten, sarı veya kızıl saçlar, mavi veya yeşil gözler, ciltte çiller. Bu cilt tipine sahip olanlar, çabuk yanmalarına karşın çok zor bronzlaşırlar. İlk kez güneşe çıkarken, 10 - 20 dakikadan fazla kalmamalılar. Güneşlenirken yüzlerine ve vücutlarına koruma faktörü 20 - 30 olan ürünleri sürmeli, mutlaka suya dayanıklı ürünleri tercih etmeliler. Hafif bronzlaşmış olanlar, koruma faktörü 15 olan ürünleri kullanabilirler. Saat 11.00 - 15.00 arasında güneşe çıkmaktan kaçınmalılar. 3- Az hassas ciltler Açık, pembemsi cilt, mavi veya yeşil gözler. Güneşlenirken kızarmalarına rağmen bronzlaşmayı başaramazlar. İlk kez güneşe çıkarken, 15 - 25 dakikadan fazla kalmamalılar. Bu cilt tipine sahip olanlar, güneşlenirken koruma faktörü 10 olan ürünleri tercih etmeli ve saat 11.00 - 15.00 arasında gölgede veya şemsiye altında oturmalılar. Bronzlaşanlar, güneşlenirken koruma faktörü 8 olan ürünleri de tercih edebilirler. 4- Normal ciltler Buğday tenli, koyu sarı veya kumral saçlar, mavi, yeşil veya kahverengi gözler. Genelde çabuk bronzlaşır ve güneş yanığına maruz kalmazlar. İlk kez güneşe çıkarken, 20 - 30 dakikadan fazla kalmamalılar. Bu cilt tipine sahip olanlar, güneşlenirken koruma faktörü 8, su sporları yaparken koruma faktörü 10 ve suya dayanıklı olan ürünleri tercih etmeliler. Hafif bronzlaşmış olanlar, koruma faktörü 6 olan ürünleri kullanabilirler. 5- Sorunsuz ciltler Esmer ten, koyu kumral veya esmer saçlar, kahverengi gözler. Çabuk bronzlaşır ve güneş yanığı nedir bilmezler. Ama yine de güneşe ilk çıktıklarında 30 - 40 dakikadan fazla kalmamalılar. Sorunsuz bir cilde sahip olanlar, güneşlenirken koruma faktörü 6 olan ürünleri tercih edebilirler. 6- Alerjik ciltler Cildin güneşe karşı alerjik olmasının nedeni; UVA ışınları ve serbest radikallerdir. Bu nedenle uzmanlar, güneşe karşı alerjik bir cilde sahip olanların, tatile çıkmadan üç hafta önce, haftada 2 - 3 kez solaryuma girmelerinde fayda olduğunu söylüyorlar.Alerjik olan ciltler, güneşlenirken koruma faktörü 20 - 25 olan ürünleri tercih etmeliler. Özellikle omuz, burun ve ayak tabanlarına bol miktarda koruyucu krem sürmeli ve her saat başı bunu tekrarlamalılar.
SİVİLCE (Akne Vulgaris) Nedir?
Cildinizin Rengini Bulun
Cilt tipi kadar cildin renginin de doğru bilinmesi gerekir. Öncelikle bilmeniz gereken cildin renginin pigment derecesine bağlı olduğudur.Açık renk ciltler soluktan pembeye, bejden gül pembesine kadar değişir. Koyu cilt rengi ise buğdaydan esmere, açık kahverenginden siyaha kadar gider. Siyah aslında genel bir deyimdir ve beyazdakinden daha fazla tonu kapsar.Cilt uzmanları cildin bir çok tonunun bulunduğunu, esmer ciltlerin 35 ton, beyaz ciltlerin ise 10 ayrı tonda dağılım gösterdiğini vurgulamaktadır. Cildin rengi, cildin yapısına ve niteliğine etki etmediği için cilt renklerine bağlı olarak farklı bakımların yapılmasına gerek yoktur. Yalnız açık renk ciltlilerin güneşten daha fazla etkilendiği için güneşe çıkarken daha çok korunmaları gerekir. Soğuk havalarda kuruyan esmer ciltler, grimsi bir renk alırlar. Genel olarak cilt ne kadar koyu renkteyse cildin yaşlanması da o kadar geç olur. Güneş, açık renk ciltlerin en büyük düşmanıdır. Bu tip ciltler kolay kurudukları için çok çabuk yaşlanırlar. Oysa koyu renk ciltlerde dengeli dağılmış olan pigmentler güneş ışınlarını engelleyen bir filtre görevi yapar. Bu tür yağlı cildin üstü nemi içinde tutan bir koruyucu sayılabilir. Koyu renk ciltler güneşte daha da koyulaşır ve yanarlar. Üstelik bu yanma beyaz tendekiler gibi kötü bir etki yaratmaz ve hemen soyulmaz. Cilt uzmanlarına göre; esmer tenlilerde akne, cilt kanseri ihtimali de açık renklilere kıyasla daha azdır.
Cildinizde Bahar Havası Essin
Çevremizin yemyeşil bir görüntüye büründüğü, güneşin kendini bizden esirgemediği ılık bahar günleri ruhumuzu aydınlatırken, etkisini bazen cildimizde aynı güzellikte göstermiyor. Özellikle de hava kirliliği, stres, yanlış bakım kremleri gibi faktörler eklenince, durum vahim hale gelebiliyor.Herkes kendini doğanın kucağına bırakıp baharın tadını çıkarırken, siz saklanacak bir yer arıyorsanız, yalnız değilsiniz. Kadın, erkek demeden birçok insan yılın bu aylarında ciddi cilt sorunlarından yakınıyor. Diğer mevsimlerde pek bir problem olmadığı halde, bazılarımızın Nisan başında cildi pul pul dökülüyor ve kızarıklıklar beliriyor. Bunun nedeni elbette sadece bahar değil. Mevsim değişikliği, UV ışınlarının veya dengesiz beslenmenin yol açtığı sıradan cilt sorunları ile birleştiğinde rahatsızlıklar da baş gösteriyor. Hava kirliliği, stres ve klima İster açık havada olalım ister kapalı mekanlarda, cildimiz bir kez hassaslaşmışsa tepki göstermeye başlar. Çeşitli gaz atıklarının yarattığı hava kirliliği dışarıda bizi tehdit ederken, çoğu işyerinde kullanılan klimalar da alerjik reaksiyonları artırır. Sigara dumanı ve hayatımızın kaçınılmaz bir parçası haline gelen stresi de hafife almamak gerekiyor. Cilt nem dengisini kaybediyor ve kırışıklıklara zemin hazırlanıyor. Kuruluktan şikayetçiyseniz, haftada bir kez peeling yapmak ve düzenli olarak uygun nemlendiriciler kullanmak sorunları büyük ölçüde çözer. Yağlı cilde sahip olanlar üç günde bir peeling yapıp yağ dengesini koruyan kremlere başvurabilir. Her iki durumda da önemli olan; cildi tahriş etmeyecek, antialerjik ürünler kullanmaktır. Kızarıklıklar engellenebilir Özellikle açık ten rengine sahip olanlar kızarıklıklar konusunda çok hassas. En çok yanak, alın, burun ve elmacık kemiklerinde görülen lekemsi renk değişiklikleri baharda polenlerin uçuşması ile artıyor. Ağır vakalar ya da daha önce bu tür sorunları olanların uzman bir doktora başvurması doğru olur. Daha hafif kızarıklık durumlarında önlem almak için cildinizi aşırı sıcak ve soğuktan mümkün olduğunca koruyun. Uzmanlar hamam, sauna, buhar banyosu veya buz küpleri ile yapılan kürlerden uzak durulmasını tavsiye ediyor. Kafeinli ve çok sıcak içecekler de ağırlaştırıcı faktörler arasında. A, E vitaminleri, kolajen tarzı maddeler içeren bakım ürünlerinden de kaçınmaya çalışın. Bu ürünler kan dolaşımını hızlandırdığından, cildin tepkisini ağırlaştırırlar. Kozmetik ürünlerine dikkat Sürekli kullandığınız nemlendirici veya bakım kremi birden bire ters tepki veriyorsa endişelenmeyin. Öncelikle ürünü kullanmayı bırakın. Bir güzellik uzmanı veya doktora danışabilirsiniz. Bunun dışında kullanmakta olduğunuz nemlendirici veya kremin dermatolojik olarak test edilip edilmediğini ve hangi maddeleri içerdiğini kontrol edin. Hypoalerjik(aşırı hassas) ciltlere uygun ürünler kullanmaya çalışın. Güneş lekeleri sizi üzmesin Tıbben kesin nedeni bilinmeyen ve özellikle bahar ve yaz aylarında ortaya çıkan kahverengi lekeler, mağdurlarını her yıl üzer. Cerrahi bir müdahale ile cildin ilk katmanını soymanın dışında yüzde yüz sonuç getiren bir tedavisi yoktur. Ancak önceden önlem alınabiliyor. Her şeyden önce baharın ilk günlerinden itibaren yüksek koruma faktörlü güneş kremi sürmeyi ihmal etmeyin. Renk açıcı kremler ve leke gidericilerle sorunlu bölgelerin koyulaşmasını önleyebilirsiniz. Bu arada kış aylarında da güneş kremini kullanmaya devam etmekte yarar var. Sivilceler ve akneler Ergenlik çağını bir yetişkin olarak tekrar yaşamak çok sıkıcı. Ne yazık ki bazen hormonlarımız rayından çıktığından veya yediklerimiz ağır geldiğinden pürüzsüz yüzümüz sivilcelerle dolabiliyor. Tedavinin başlayabilmesi için teşhisin doğru yapılması gerekiyor. Bundan dolayı bir uzmana başvurmak en hızlı çözüm yoludur. Ayrıca kullandığınız toniğin az alkol ve aynı zamanda antiseptik içermesine dikkat edin. Lavanta, adaçayı, biberiye, A, E ve F vitamini içeren nemlendiriciler de yağ üretimini azaltır. Yağsız makyaj malzemelerini tercih edin. Tabii ki tüm bu önerilerin dışında doktorunuzun tavsiye ettiği tedavi ve ilaçları aksatmamaya çalışınSivilce ya da yaygın isimlendirilmesi ile ergenlik sivilcesi yağ üreten bezlerin uzun süren ve tekrarlayan iltihabi bir hastalığıdır.Deride siyah noktalar, kızarık sivilceler, bazen derin kist ve nodüller, tedavi edilmediğinde de izlerle kendini gösterir. Çoğunlukla ergenlik çağında başlar. Bununla beraber ergenlik çağına has değildir ve yirmili otuzlu yaşlarda da başlayabilir. Kadın ve erkekte eşit sıklıkta görülür. Bazen ergenlik çağından erişkine kadar uzun yıllar devam edebilir.Derinin yağlı bölgelerinde ortaya çıkar. Çoğunlukla yüz, boyun, sırt, göğüs, omuzlar ve bazen kalçalarda görülür. Tedavi ihmal edildiğinde iz kalır ve en çok yüz bölgesindeki izler estetik açıdan problem yaratır.Birden fazla faktörün biraraya gelmesiyle akne oluşur. Bunları başında kalıtım gelir. Diğer önemli faktör hormonal uyarıdır. Bir kez yağ bezinin boyun kısmı tıkanıp genişlemiş siyah nokta (komedon) oluştuktan sonra, propionibacterium acnes adı verilen ve normal şartlarda derimizde bizimle dost olarak yaşayan, az sayıdaki bakteri çoğalma fırsatı bulur ve aknenin artmasına katkı yapar. Akne bulaşıcı değildir. Hormonların etkisi hariç tutulursa herhangi bir iç organ hastalığının belirtisi de değildir. Hormonal etki yumurtalık ve böbreküstü bezlerinden salgılanan androjen grubu hormonlar tarafından oluşturulur. Kan androjen hormon düzeyleri normal olsa da bu hormonlara deri duyarlılığı söz konusu olabilir ve yine akne oluşabilir. Kan androjen düzeyleri yüksekse bunun ayrıca araştırılması ve tedavisi gerekir. Kan hormon düzeyinin yüksekliği çoğunlukla tedaviye dirençli ve şiddetli akne meydana getirir ve bazen kıllanma ve saç dökülmesi gibi ek belirtiler de verir.Tedavilerde akneli kişinin bilmesi gereken püf noktalar: Akne uzun sürelidir, dolayısıyla uzun süre tedavi gerektirir.Akne tedavi edilmezse iz kalma riski artar.Kişinin evde yüzüyle oynaması, sıkması, kaşıması, iz kalma riskini artırır.

Kaşıntı nedir?
google_protectAndRun("ads_core.google_render_ad", google_handleError, google_render_ad);
Benler ne şekilde görülebilirler?
Ciltteki renk değişiklikleri, deriden daha açık ve daha koyu olmak üzere iki şekilde görülür.Koyu renkli lekelerin nedenler nelerdir?
Bazı iyi huylu cilt benleri
Cilt kanseri (Melanom)
Güneş lekeleri
Gebelik lekeleri
Çiller
Mantar hastalıkları
Bu lekeler yaşamımızı tehdit etmemekle birlikte bir takım kozmetik problemlere sebep olmakta, hatta bazı kişilerin sosyal yaşamını da etkileyebilen bir takım psikolojik problemlere yol açabilmektedir.Bu lekeler ne şekilde tedavi edilirler?Bu tip cilt sorunlarının bazıları ilaçlarla tedavi edilirken, bazıları kimyasal peeling (cilt soyma işlemi) ile düzelmekte, bazılarınalaser, krioterapi (dondurarak tedavi), koterizasyon gibi müdaheleler uygulanabilmektedir.Yapılacak bu müdahalenin tecrübeli uzman hekimlerce yapılması alınacak kozmetik sonucun kalitesini etkilemektedir.
Sıklıkla karşılanılan koyu renkli lekeler hangileridir?
Sıklıkla karşılaştığımız, yüzde görülen koyu lekelerden biri gebelik lekeleridir. Kadınlarda yaygın olarak gebelik, doğum kontrol hapı veya östrojen hormonu kullanılması ile ortaya çıkar. Bu tip lekeler erkeklerde de gelişebilir. En çok alın, yanak ve dudak üzerinde görülür. Öncelikle doğum kontrol hapları kesilmeli, güneşe olabildiğince maruz kalınmamalı, şapka ve güneşten koruyucular kullanılmalıdır. Tedavisinde hidrokinon, azeleik asit veya kojik asit gibi kimyasal renk açıcılar veya günlük uygulanan peeling kremleri kullanılabilir. Ayrıca Dermatoloji Uzmanı tarafında kimyasal peeling uygulanabilir
Güneşin zararlı etkisiyle oluşan güneş lekeleri ve güneşe maruz kalındığında artan çiller de kimyasal peeling, kriyoterapi velaser ile tedavi edilebilir.
Ciltte görülen benler nasıl oluşur?
Ciltteki benlerin ise gelişim nedeni bilinmemekle beraber , bu benlerin sayısı genellikle kalıtsal olarak belirlenir ve sayıları birkaç taneden düzinelerceye kadar varabilir. Genellikle erken çocukluk yaşlarında ortaya çıkmaya başlar ve ergenlik çağında sayıları hızla artar. İlk önce küçük yassı noktalar şeklinde ortaya çıkar, daha sonra çapları büyüyebilir. Yıllar geçtikçe kabarıklaşabilecekleri gibi düz de kalabilirler. Benlerin yüzeyi pürüzsüz, pürtüklü, hatta böğürtlen benzeri olabilir, üzerlerinde kalın koyu renkli kıllar bulunabilir. Rengi deri renginden daha koyu renklere kadar uzanan bir çeşitlilik gösterebilir. Cilte kanserler bene benzer şekillerde görülebilir mİ?
Evet. Melanom cilt benlerine benzer görüntüde olabilen çok kötü huylu bir cilt kanseridir. Melanomların 0'u benlerin üzerinde, p'i de normal deride gelişir.
Melanom açısından kimler risk taşır?
Çok sayıda ben olması melanom gelişme riskini arttırr. Özellikle 75'in üzerinde beni olan kişiler melanom açısından sıkı takip edilmelidirler. Ayrıca açık ten rengine sahip olmak, ailede melanom bulunması,uzun yıllar güneşte kalmak riski arttıran faktörlerdir.
Melanomun belirtileri nelerdir?
Bir deri beni birden bire ortaya çıktıktan sonra hızla büyür kabarıklaşırsa, boyutu 6mm 'nin üzerinde ise, oldukça koyu kahve veya siyah renkte ise, içinde birden fazla renk barındırıyorsa, sınırları düzensiz, girintili çıkıntılı ise, kanıyorsa bir Dermatoloji Uzmanı tarafından acilen başvurulmalıdır
Melanomdan nasıl korunulur?
Cilt kanserlerinden korunmanın yolu güneşten sakınmaktır. Özellikle güneşin yer küreye dik geldiği 10.00 -15.00 saatlerinde güneşe çıkmamak, 15 koruyucu faktörden yüksek güneşen koruyucuları kullanmak gerekir.
Cildin beyazlaması ile seyreden hastalıklar nelerdir?Cildin beyazlaşması ile seyreden hastalıklar ise vitiligo, mantar hastalığı, hassas ciltli çocuklarda görülen beyaz lekelenmelerdir. Ayrıca bazı beyaz lekeler doğuştan itibaren de mevcut olabilir
Vitiligo nedir?
Vitiligo deriyi boyayan maddenin (pigment ) kaybı nedeniyle, cildin beyazlaşması ile seyreden bir hastalıktır. Vitiligo vücudun herhangi bir yerini tutabilir.

Ciltte lekelere neden olan pitriasis versicolor nasıl bir hastalıktır ve nasıl tedavi edilir ? Tinea versicolor deri yüzeyindeki bir mantarın aşırı üremesi ile oluşan yaygın rastlanılan bir deri hastalığıdır. Bu aşırı gelişim deride beyaz veya kahverengi renk değişikliğine ve pullanmaya neden olur.
Tinea versicolor sürülen veya ağızdan alınan ilaçlarla tedavi edilir. Lokal uygulanan tedaviler deriye uygulanan şampuan, krem ve losyonlar şeklinde olabilir.
Bir çok ağızdan alınan tedavi tinea versicoloru başarılı bir şekilde tedavi eder. Fakat yan etkileri ve diğer ilaçlarla etkileşimi yüzünden bu ilaçlar Dermatoloji uzmanlar alıntıdır

cilt güzelligi Video Ekle

LİMONLA CİLT GÜZELLİĞİ

Limon, cildiniz için serinletici ve canlandırıcı bir etki yapar. Altı adet limonu, kabukları ile birlikte halka şeklinde dilimleyin. Derin bir kaba soğuk su doldurun ve içine dilimlediğiniz limonları atın. Limonların kabukları yumuşayana kadar en az bir-iki saat bekletin. Süre tamamlandıktan sonra limonları elinizle sıkın ve banyo suyunun içine limonları ve hazırlanan suyu ilave edin. Eğer limonların suda bekletilme süresi sizin için çok uzun ise, o zaman limonların suyunu sıkın ve limonlarla birlikte banyo suyuna katın. Hazırladığınız limon banyosunun içinde 20 dakika kalmanız yeterli olacaktır. Bu özel banyo için kan dolaşımınızı hızlandırırken, iç açıcı limon kokusu da güne dinamik başlamanıza yardımcı olacaktır. Cilt için limon peelingi Limonun içerdiği asitler cilde aynı zamanda peeling görevi yapabilir. Dirsek, diz ve tabanlarda oluşan sert derileri size şimdi verecek olduğumuz limon reçetesi ile yumuşatarak, pürüzsüz görünmesini sağlayabilirsiniz. Bir çorba kaşığı limon suyu ile iki çorba kaşığı balı kısık ateşte hafifçe ısıtın. Ocaktan alındıktan sonra bir süre soğumasını bekleyin. Hazırlanan karışım soğuduktan sonra kuruyan ve çatlayan cildin üstüne sürün. 20 dakika beklettikten sonra peeling yaptığınız bölgeyi su ile temizleyin. Son olarak temizlediğiniz bu bölgeyi limon kabuklarıyla ovalıyın. Bu işlem sonunda derinizin taze görünüşü sizi bile şaşırtacaktır.

Limonlu yüz temizle losyonu Limon yağlı ciltler için ideal bir temizleyicidir. Çünkü limonun sıkılaştırıcı bir etkisi vardır. Tarifini verdiğimiz yüz losyonu, yüzdeki siyah nokta ve sivilcelere karşı en ideal losyondur. Bunun için 30 ml. limon suyunu 30 gr. bal ve 200 ml. damıtılmış suyla karıştırın ve bu karışımı bir cam şişesinin içine koyun. Hazırladığınız bu losyonu sabahları ve akşamları, bir pamuğa damlatarak yüzünüze sürün. Böylece hem temiz hem de canlı bir cilde sahip olacaksınız. Ancak yüzünüze bu karışı sürdükten sonra en az iki saat güneşe çıkmamaya dikkat edin. Aksi halde yüzünüzde lekeler oluşur. Limonla değişik yüz maskeleri - Az yağlı yoğurda 5 damla limon suyu katın. Yüzünüzü temizledikten sonra bu maskeyi sürün ve 15 dakika bekleyip yıkayın. - Avokado”nun yarısını püre haline getirin, içine bir çay kaşığı limon suyu katın ve bir yumurta akını iyice çırptıktan sonra ekleyin. Cildiniz kuru ise birkaç damla badem yağı da koyun. Karışımı yüzünüze ve boynunuza uygulayın. 20 dakika beklettikten sonra su ile temizleyin. - 100 gr. yulaf ezmesi, 1 limon suyu ve bir yumurta akını karıştırdıktan sonra ortaya çıkan karışımı, maske halinde yüzünüze yayın. 10 dakika bekleyin. Bu maske cildinizi gerginleştirecektir.

BAKIMLI CILT ICIN 10 ONERI

Yaz ayları geçmiş olmasına rağmen cildinizin güzelliğine her zaman önem vermeniz gerekir. Cildinizi çevrenin olumsuz etkilerinden, kurumalardan ve dökülmelerden aşağıdaki 10 yöntemle koruyabilirsiniz.
1. Sıcağa karşı daha dayanıklı olun.
Yaz havaları vücudun yağ düzenini bozar. Bu sorunu halletmek için az yağlı cilt temizleyicileri, nemlendiricileri ve fondotenleri tercih edin. Cildiniz hala çok yağlıysa, yüzünüzün T bölgesini (alın, burun ve çene) alkolsüz tonikle her sabah temizleyin.
2. Parlatıcı kullanın.
Kozmetik dükkanları parlatıcı ürünlerle dolup taşıyor. Sizde vücudunuzun ölü derisinin daha kolay dökülmesini ve daha ferah hissetmenizi sağlayacak C vitamini veya alfa hidroksitasit içeren temizleyizi veya nemlendiricileri kullanarak daha bakımlı bir cilde sahip olabilirsiniz.
3. Güneşin zararlı etkilerinden korunun.
Çoktan yanmış olsanız veya hava kapalı olsa bile hergün 15 veya üzeri koruma faktörlü nemlendiricilerden kullanın. Eğer tercih ettiğiniz nemlendirici koruma faktörlü değilse nemlendiricinin üzerine az yağlı sunscreen sürebilirsiniz.
4. Doğru sunscreen i seçin.
Gününüzü dışarıda güneşin altında geçirecekseniz cildinizi UVA ve UVB ışınlarından yeterince koruduğunuza emin olmanız gerekir. Bunu titanyumdioksit, demiroksit ve parson 1789 içeren az yağlı ürünler kullanarak sağlayabilirsiniz. Ürünü cildinizin yeterince absorplayabilmesi için dışarı çıkmadan yarım saat önce sürün.
5. Dudaklarınıza da bakım yapın.
Dudaklar vücudun güneşe karşı en hassas bölgesidir. Dudaklarınızı güneşin olumsuz etkilerinden korumak için rujunuzun sürmeden önce SPF içeren dudak merhemi kullanabilirsiniz veya SPFli rujları tercih edebilirsiniz.
6. Vücudunuzun verebileceği olumsuz tepkileri engelleyin.
Güneşten korunmanızı sağlayacak ağır kremler gözeneklerinizin kapanmasını ve bunun cildinizi olumsuz etkilemesini sağlayabilir. Cildinizi düzenli olarak vücut şampuanlarıyla temizleyin. Banyo tuzları da vücudunuzun ölü hücrelerini uzaklaştıracağından iyi bir temizlik sağlayabilir.
7. Baştan ayağa nemlendirici kullanın.
Her duştan sonra vücudunuz ıslakken vücut losyonu sürün ve sonra hafifçe kurulayın. Fazla yüzen biriyseniz klorun ve tuzlu suyun kurutucu etkisini azaltmak için petrolatum veya kakao yağı içeren hidratlı nemlendiricileri tercih edebilirsiniz.
8. Bacaklarınızı tahrişlerden koruyun.
Bacaklarınızı traş etmek yaz aylarında bir zorunluluk. Fakat bacaklarınızda bulunan yaraların daha da tahriş olmasına sebep olabilir. Banyo yaparken değil de duş aldığınızda bacaklarınızı traş ederek cildin kabarıp tüyleri saklamasını engelleyebilirsiniz. Sabun yerine vücut şampuanlarını kullanarak cildinizin daha yumuşak ve kaygan olmasını sağlayabilirsiniz.


9. Bikini bölgenizin çirkin görünmesini engelleyin.
Traş edilerek ya da ağdayla alınan tüyler uzamaya başladıklarında bikini bölgenizin çirkin görünmesini sağlayabilir. Tüy dökücü kremler kullanarak tüylerin kökten değil de yüzeyden alınmasını sağlayabilir, bikini bölgenizin çirkin görünmesini engelleyebilirsiniz.
10. Bronzlaştırıcı kullanın.
Son dönemde kullanımı yaygınlaşan bronzlaştırıcılar kullanım ve görünüm açısından daha iyi sonuçlar veriyor. Bronzlaştıcıları önce vücudunuzun ufak bir bölgesinde kontrol ettikten sonra vücudunuza uygulayın. Sonuç istediğiniz gibiyse ürünü bir pamuk yardımıyla vücudunuza iyice sürün.


CATLAKLARIN TEDAVISI

Hızlı kilo alıp verme ve doğum gibi nedenlerle ortaya çıkan cilt çatlakları, mekanik dermoabrazyon yöntemiyle giderilebiliyor.
Selülit, kilo, yağlanma derken bir başka kabusu gözardı etmeye başladık; çatlaklar. Hızlı kilo alıp verme ve doğum gibi nedenlerle ortaya çıkan çatlak problemi, sadece bacaklarda değil, vücudun çeşitli yerlerinde oluşabiliyor.
Vücutta çatlak oluşmasının nedenlerini şöyle açıklınıyor: "Çatlaklar, hızlı kilo alıp verme, gebelik, kortizon kullanımı, metabolik rahatsızlık gibi nedenlerle oluşabilir. Tedavi için önce sorunun hangi rahatsızlıktan kaynaklandığına bakmak gerekir. Kişi bu durumlardan uzaklaştırıldıktan sonra, hasar tesbiti yapılır. Çatlağın rengi, yüzeyin gerginliği, çatlağın kaç senedir var olduğu tedavinin süresini belirler."

Peeling’e alternatif
Cilt üzerinde oluşan papül, döküntü, kırışık, yaşlanma ve çatlak gibi dış etkenler yüzünden meydana gelen olumsuzlukları düzeltmek için geliştirilen yöntemlerden biri mekanik dermoabrazyon. Dermoabrazyonda uygulanan yöntem ve kullanılan cihazın özellikleri şöyle : "Özellikle çatlak problemi olarak ortaya çıkan bu buluş, ‘kimyasal peeling’e (deri yüzeyindeki ölü hücreleri soyma) alternatif olarak düşünülmüş. Kimyasal peling yaptığımız zaman, çatlaklarda çok yüksek konsantrasyonlara çıkmak gerekiyor. Etkin maddeyi, yani glikolik asit türevlerini yüksek oranda kullandığımız zaman ise hastanın mutlaka korunmasını gerektiren durumlar ortaya çıkıyor. Bunların en başında güneş lekeleri geliyor. Cildin üst tabakasını olduğu gibi kaldırdığımız için travmaya çok müsait bir alan ortaya çıkıyor. İki ucu keskin bir bıçak gibi. Hastayı iyileştirmeye çalışırken diğer yandan travmaya açık bırakıyorsunuz. Mekanik dermoabrazyonda ise aynı etkiyi elde etmenize rağmen hasta yaklaşık bir saat sonra hiçbir şey yapılmamış gibi gününe devam edebiliyor."
Vakum değil püskürtme
Dermoabrazyonla gerçekleşen işlem de yöntemi cazip kılıyor: "Alüminyumoksit kristalleri, alet yardımı ile cilde püskürtülüyor. Eğer bu işlem cilde vakumlanarak yapılsa, ciltte bir takım kızarıklık ve morarmalar olur. Oysa püskürtme yöntemi kullanıldığı zaman bu tür travmalara rastlanmıyor. Alüminyumoksit kristalleri ile sadece cilt zımparalanıyor. Tabii bu yöntem, çok ciddi cilt problemi olmayan, yani bir operasyon gerektirmeyen hastalarda kullanılıyor."
Çatlaklara engel olunabilir mi?
Çatlaklara engel olabilmek için karın, göğüs ve bacakları esnemeye alıştırmak gerekir. Çeşitli losyon ve yağlar cildin esnemesine yardımcı olabilir. Ayrıca bu bölgelere masaj yapılması kan dolaşımını hızlandıracağından çatlaklara karşı koruyucu olacaktır. Cildinizi hafifçe kızarıncaya kadar minik uyarıcı çimdiklerle yoğurabilirsiniz. Buna ek olarak masaj, soğuk – sıcak su ile şok duşu ve düzenli egzersiz yapmak cilt ve kasların oksijenle beslenmesi ve hücrelerin güçlenmesi açısından önemlidir. Güçlü hücreler çatlamazlar. Ayrıca dengeli beslenmek ve bol su içmek de cildin sağlıklı bir yapıya sahip olmasında ve kendini korumasında önemli bir faktördür.
Herkeste çatlak görülür mü?
Hayır. Çünkü çatlakların oluşumunda kalıtımın da rolü vardır. Dokuları zayıf olanlarda, kilo alıp verme sırasında bu çatlaklara daha sık rastlanır. Açık tenli kişilerde de esmer olanlara kıyasla daha çok çatlama görülür. Çatlakların önlenmesinde kiloyu korumanın ve bakımın büyük etkisi vardır.Çizgiler belirdikten sonra ne yapılabilir?Ciltteki çatlamalara engel olan her türlü önlem, oluşan izlerin de aynı şekilde solmasına yardımcı olur. Ancak tam anlamıyla kaybolmaları imkansızdır. Özellikle hamilelik döneminde vücudun hızla büyüyen bölgelerini cilt bakım kremleriyle beslemek hem cildi dinlendirecektir, hem de çatlakların oluşmasını engellemede yardımcı olacaktır. Çatlakların oluştuğu bölgelerde cildi germeye yönelik tedavi ve bakımlar da çizgilerin belirginliğini kaybetmelerine yardımcı olur.
Korunmak için neler yapmalı?
Ne yazık ki, oluşan çatlakları yok edecek mucize bir reçete yok; kalıcılar. Ama, oluşumlarını ısrarlı bir bakımla engellemek mümkün. İşte tavsiyelerim:* Cildinizi her gün bir kremle nemlendirin. Kremler hem çatlamaya karşı cilde gereksinim duyduğu suyu verecek, hem de cildin esneme kapasitesini artıracaktır.* Bol, bol su için.* A, E ve C vitaminleri yönünden zengin yiyeceklerle beslenin.* Spor yapın.* Kısa süreler içinde kilo alıp vermemeye çalışın.* Hamileyseniz, kilonuzu doktorunuzun önerdiği sınırlar içinde tutmaya özen gösterin.* Çatlakların tedavisi daha erken dönemlerde iken bir dereceye kadar mümkün olduğundan bu dönemleri kaçırmadan uzman dermatoloğunuzla görüşmeniz daha doğru olacaktır, ancak çok ileri aşamalardaki çatlaklar yani beyaz renkte ve dikey çatlakların ne yazık ki daha çok etkin bir tedavi şekilleri bulunamamıştır, mekanik dermabrazyon, kriyoterapy veya lazer tedavi sonuçları ise hala o kadar yüz güldürücü değildir, ancak bazen bir dereceye kadar bölgedeki yoğunluk ve belirginliği kaybettirelebilir. Yapılan tedavi sonuçlarının sizi hayal kırıklığına uğratmamak için tabi ki doğru kişilere baş vurmanız lazım.Hamilelik döneminde daha sık rastlanır!İnsan cildi çok esnektir. Ancak cilt kendi kapasitesinin üzerinde esnerse, o zaman cilt altındaki kolajen lifler yırtılır. Cilt çatlakları özellikle genç kızlarda buluğ çağında, vücutları aniden kadınsı değişimler gösterdiğinde ve aynı şekilde vücut geliştirme sporu yapan erkeklerde görülür. Cildin alt dokusunun yırtıldığı yerde kırmızı – mavimsi çizgiler oluşur. Bu çizgilerin oluşmasına en uygun yer; karındır. Bu çatlakların göğüs ve bacaklarda görülme olasılığı da oldukça yüksektir. Aşırı kilo alımı bu çatlakların en önemli sebeplerindendir. Özellikle hamilelik döneminde bu tip çatlaklara daha sık rastlanır. Göğüslerde süt toplanması, göğüslerin büyümesine ve ağırlaşmasına yol açarken, göğüs kenarlarında da çatlamalar görülebilir. İlk başlarda belirgin olan bu çizgiler zaman içinde solar, gümüş beyazımsı bir renk alır. Ancak kişi eski kilosuna dönse bile bu çizgiler hiçbir zaman tam anlamıyla kaybolmaz. Hamilelik döneminde ciltte gerilme olan bölgeleri koruyucu ürünlerle nemlendirmek ve esnemeye hazırlamak çatlaklara karşı etkili bir önlem olabilir.Hamilelik döneminde uygulayacağınız doğru bakımlar çatlakların sayısını minimalize etmenizi ve daha sonra bu konuda çok fazla çaba serf etmemenizi sağlayacaktır. Kozmetik ürünlerin doğru seçimi ve hamilelik süresince düzenli bir şekilde uygulayacağınız bu ürünler sayesinde çatlakları oluşabilecek minimal dereceye indirmek mümkün, tabi bu doğru karar ancak doğru bir fizik muayene ve cilt tipi tespit edildikten sonra yapılır.
Çatlakların tıbbi tedavilerinde hangi yöntemler uygulanıyor?Çatlakları yüzde 100 geçirecek herhangi bir yöntemin olmaması ile birlikte en çok kullanılan yöntemler lazer ve karboksiterapi yöntemleridir, lazer için ayda bir ortalama 3-5 seanstan sonra çatlaklarda yüzde 60, yüzde 100 başarı elde edebilirken, karboksiterapi yöntemleri sayesinde ortalama 8- 10 seanslık uygulamalardan sonra hem cilt kalitesinde genel düzelme ve toparlanma ve hem çatlaklarda yine yüzde 60- yüzde 100 başarı elde edilebilir

0 yorum

Yorum Gönder

ARŞİV

sitemizde yer alan bitkiler ve ürünler modern tedavi yöntemlerine ihtiyacı ortadan kaldırmaz. Tıbbi tedaviye destek amacıyla hekim önerisi ile kullanılmalıdır.Mutlaka önce hekiminize baş vurunuz. sitemizi ziyaret eden ve tanıtılan ürünleri kullananlar bu şartları kabul etmiş sayılırlar.Aksi taktirde tarafımızca sorumluluk kabul edilemez.